Anadolu mutfaklarının köklü tarihine baktığımızda, karşımıza binlerce yıldır varlığını sürdüren bir hazine çıkar: Siyez bulguru.
Yaklaşık 10.000 yıllık geçmişiyle bilinen bu kadim buğday türü, yalnızca bir besin değil, aynı zamanda insanlık tarihinin yaşayan bir tanığıdır.
Ve bu eşsiz mirasın kalbi, benim de doğduğum topraklar olan Kastamonu’nun Seydiler ilçesinde atıyor.
⸻
Siyez Buğdayının Hikâyesi
Bilim insanları, Siyez buğdayının insan eliyle ıslah edilmemiş, yani genetik yapısı değişmemiş tek buğday türü olduğunu söylüyor.
Bu özelliği sayesinde Siyez; doğallığını, dayanıklılığını ve besin değerini binyıllardır koruyarak günümüze kadar ulaşmıştır.
Kastamonu’nun özellikle Seydiler bölgesi, bu buğdayın en saf haliyle yetiştiği topraklardandır.
Bölgenin temiz su kaynakları, yüksek rakımlı havası ve bereketli toprağı sayesinde, Seydiler Siyezi kendine özgü aromasıyla fark yaratır.
⸻
Siyez Bulguru Faydaları
Siyez bulguru, sadece lezzetiyle değil, sağlık açısından sunduğu değerlerle de dikkat çeker:
• Lif oranı yüksek, sindirimi kolaydır.
• Glisemik indeksi düşüktür; kan şekerini yavaş yükseltir.
• Protein, B vitamini ve mineral açısından zengindir.
• Gluten oranı modern buğdaylara göre çok daha düşüktür.
• Antioksidan özellikleri sayesinde hücre yenilenmesine katkı sağlar.
Bu yönleriyle Siyez bulguru, sağlıklı beslenme ve doğal yaşamı benimseyenlerin mutfağında vazgeçilmez bir yere sahiptir.
⸻
Geleneksel Tat, Modern Sunum
Kastamonu Siyez bulguru, mutfakta geniş bir kullanım alanına sahiptir.
Benim için Siyez; kimi zaman sebzeli bir pilav, kimi zaman ızgara etin yanında nefis bir garnitür, bazen de modern bir Siyez risotto olarak sofrada yerini alır.
Tane tane dokusu, kehribar rengi ve kendine özgü aromasıyla her tabakta Anadolu’nun sıcaklığını hissettirir.
⸻
🥗 Siyez Kısırı Tarifi – Doğallığın En Lezzetli Hali
Kısır, Anadolu sofralarının en samimi lezzetlerinden biridir.
Siyez bulguru ile yapıldığında ise hem besin değeri artar, hem de lezzeti bambaşka bir boyuta taşınır.
İşte Kastamonu Seydiler Siyezi ile hazırlayabileceğiniz özel bir tarif 👇
Malzemeler:
• 1 su bardağı Siyez bulguru
• 1,5 su bardağı sıcak su
• 3 yemek kaşığı zeytinyağı
• 1 yemek kaşığı domates salçası
• 1 yemek kaşığı biber salçası
• 1 adet limonun suyu
• 3-4 dal taze soğan, ince doğranmış
• 1 adet salatalık, küçük doğranmış
• 1 adet domates, küp doğranmış
• ½ demet maydanoz, ince kıyılmış
• 1 tutam taze nane veya kuru nane
• Pul biber, karabiber, kimyon, tuz (damak tadına göre)
Hazırlanışı:
1. Siyez bulgurunu derin bir kaba alın, üzerine sıcak suyu ekleyin ve kapağını kapatıp yaklaşık 20 dakika kadar demlenmeye bırakın.
2. Ayrı bir tavada zeytinyağı ile salçaları hafifçe kavurun.
3. Demlenen bulguru bir çatal yardımıyla karıştırıp kabartın, ardından kavrulmuş salçayı ekleyin.
4. Baharatları, limon suyunu ve ince doğranmış sebzeleri ekleyin.
5. Son olarak maydanoz ve naneyi karıştırın. Dilerseniz nar ekşisiyle lezzeti artırabilirsiniz.
👉 Şefin Önerisi: Siyez kısırını, yanında ev yapımı yoğurtla veya zeytinyağlı meze çeşitleriyle servis ederek dengeli ve doyurucu bir tabak oluşturabilirsiniz.
Seydiler’in Emeği, Anadolu’nun Mirası
Bugün Siyez bulguru sadece Türkiye’de değil, dünya mutfaklarında da tanınmaya başladı.
Ancak onun özünü, emeğini ve hikâyesini en iyi bilenler, Seydilerli çiftçilerdir.
Her bir tanede doğanın dengesi, emeğin bereketi ve geçmişin izleri saklıdır.
Bu topraklarda yetişen Siyez, yalnızca bir tahıl değil, Kastamonu’nun ruhunu taşır.
Bir şef olarak, memleketim Seydiler’in bu mirasını tanıtmak ve korumak benim için bir onur.
Siyez bulguru, sadece bir besin değil; kültürel bir miras, sağlığın ve doğallığın simgesi.
Kastamonu Seydiler’in bereketli topraklarından dünyaya yayılan bu lezzet, geçmişin bilgeliğini geleceğin mutfağıyla buluşturuyor.